30.12.2021

Helal Haram Bilinci

İslam, insanın dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamayı hedeflemiş ve bunun için de bir takım kurallar, ölçüler ve sınırlar koymuştur. Dinimiz fert ve toplum için zararlı olan şeyleri yasaklamış, iyi, güzel ve faydalı olan şeyleri de serbest bırakmıştır. Yasaklanan şeyler haram, serbest bırakılanlar ise helâl olarak ifade edilmektedir.

Kullarına merhameti sonsuz olan Yüce Allah, iyi, temiz ve insan için faydalı olan şeyleri helâl; kötü, pis ve zararlı olan şeyleri de haram kılmıştır. Kur’an’da şöyle buyrulmaktadır: Bugün size iyi ve temiz nimetler helâl kılınmıştır.(Maide/5)

Haramlar Allah’ın koymuş olduğu sınırlardır. Kur’an-ı Kerim’de, …Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Kim Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa kendisine yazık etmiş olur…(Talak/1) buyrularak, Allah’ın koyduğu sınırlara uyulması emredilmektedir.

Helâl-haram kılma yetkisi ise sadece Allah’a aittir. Allahu Teâlâ, helâl ve haram hükümlerini Kur’an-ı Kerim ve elçisi Hz. Muhammed (s.a.s.) vasıtasıyla açıklamıştır. Buna göre helâl ve haram hükümlerinin kaynağı Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber (s.a.s.)’dir. Kur’an-ı Kerim’de: De ki: “Allah’ın kulları için yarattığı süsü, temiz ve iyi rızıkları kim haram kıldı?” De ki: “Onlar dünya hayatında müminlere yaraşır; kıyamet gününde ise yalnız onlara mahsus olacaktır.” İşte anlayan bir topluluk için âyetleri böyle açıklıyoruz.(A’raf/32)

Dinimizin koyduğu sınırlara uymak ve haramlardan sakınmak, helâllerle yetinmek imanın bir gereğidir. Müslüman, dinin getirdiği hükümlere tereddütsüz iman eden ve onları her durumda uygulayan kimsedir. O, Allah ve Resul’ünün emir ve yasaklarına gönülden teslim olur, kendince bahaneler uydurarak bunları mubah göstermeye ve uygulamamaya çalışmaz.

İşte bu hükümlerden birinde Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: Ey İnananlar! İçki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.(Maide/90)Böylelikle içki içen kumar oynayan veya bir kimsenin kaybedip diğerini kazandığı şans oyunları oynayan kimseler şeytanın izinden giden ve onun dostu kimseler olurlar. Zamanının bir kısmını içki ve kumar masasında geçiren kimse bu süre içinde namaz kılmayı ve Allah’a ibadet etmeyi unutur ve en kıymetli sermayesi olan vaktini bu masada boşuna geçirmiş olur.

İslam dini haram yiyecek ve içeceklerin yanı sıra haram yolla kazanılmış malları da Müslümana yasaklamıştır. Ayette Rabbimiz şöyle buyuruyor: Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. Kendinizi helâk etmeyin. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir.(Nisa/29) Çünkü mahşer günü her bir kazancımızdan ve harcamamızdan hesaba çekileceğiz. Efendimiz (a.s) hadis-i şerifte şöyle buyuruyor: İbn Mes"ûd"dan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet gününde insanoğlu şu beş şeyden hesaba çekilmedikçe Rabbinin huzurundan bir yere kımıldayamaz: Ömrünü nerede ve nasıl geçirdiğinden, gençliğini nerede yıprattığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, bildiği ile amel edip etmediğinden.”(Tirmizî, Sıfatü"l-kıyâme, 1)

Bunun yanı sıra gayrimüslimlerin ibadetlerine iştirak etmek, onların bayramlarını kutlamak, özel eğlence günlerine katılarak onlara benzemeye çalışmak da Müslümana yasaklanmış bir davranıştır. Çünkü yaşantısı gayrimüslimlere benzeyen kişinin Allah kalbini de onlara benzetir. Bu konuda Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Kim, bir topluma benzerse, o da onlardandır (Ebu Davud, Libas 5) Noel kutlamaları hristiyan inancının bir bayramıdır. Hristiyanlara ait böyle bir bayrama; gerek bu geceye hindi yiyerek, gerekse onlar gibi eğlenceler düzenleyerek ya da evinin-dükkânının bir köşesine çam ağacı süsleyerek iştirak İslamın özüne ibadetlerin ruhuna yakışmamaktadır.

Ayrıca bu kutlamalara katılmak, yılbaşına özel hindi kesmek, o akşama özel eğlenceler tertip etmek bizden sonraki nesiller için de kötü bir çığır açmak demektir. Çocuklarımız bizim yaptıklarımızı sorgulamaksızın, sanki bizim dinimize veya kültürümüze ait bir şeymiş gibi uygulamaya devam ederler. Peygamber Efendimiz; İslâm’da iyi bir çığır ve yol açan kimseye, bunun sevabı vardır. O yolda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey eksiltilmez. Her kim de İslâm’da kötü bir çığır açar ve âdet başlatırsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayırılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey eksiltilmez.” (Müslim, Zekât 69) buyurmaktadır.

Rabbim bizleri haramdan uzak durup helal ile yetinenlerden eylesin. Günahın büyüğünden de küçüğünden de cümlemizi muhafaza eylesin.

Ekrem AVCI

İl Vaizi