26.01.2022

Üç ayların Fazileti ve Regaib Kandili

Allah'ın her birimiz için takdir buyurduğu ömür hazinesi her gün bir bir azalıyor. Yolun sonuna ne kadar yakın olduğumuz belli değil; kaç yıl, kaç ay, kaç hafta, kaç gün, saat, dakika, saniye... Hesap Günü için azık hazırlama fırsatı, her geçen gün elimizden hızla kaçıp gidiyor. Yüce Rabbimizin Ahsen-i takvim (Tîn, 95/4) olarak yarattığı insanoğlu hızla akıp giden dünya hayatının içinde o kadar kaybolmakta ki ona yaratılış gayesini hatırlatacak işaretlere ihtiyaç duymaktadır.

Nasıl ki yollarda yönümüzü bulmamıza yarayan, yolu nasıl takip etmemiz gerektiğini bildiren işaretler varsa, manevi hayatımıza yön veren hatalarımızı görüp kendimizi hesaba çekilmeden önce hesaba çekeceğimiz dönüm noktaları mübarek gün ve gecelerimiz vardır.

Akıp giden zamanın önemli durakları olan ve içinde kandilleri barındıran… Işıklarıyla sadece karanlık gecelerimizi değil, aynı zamanda manevi feyziyle de bunalan gönüllerimizi aydınlatan, zihinlerimizi berraklaştıran… Mübarek gecelerle dolu Üç Aylar…

Regaip Kandiliyle başlayan, bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesiyle zirveye ulaşan, kandiller zincirini içinde barındıran, Ramazan Bayramıyla da maddî ve manevî alanda bayrama dönüşen manevi yükseliş ve bağışlanma ayları…

Üç aylar, Rabbimizin rızasını aramak ve kazanmak için fırsatlarla dolu bir zaman dilimidir. Üç aylar, arınma, günahlardan kurtulup Hakka yönelme, ibadet, dua ve istiğfar zamanı. Ahirete yatırım vaktidir.

Üç aylar, yaralı kalplere merhem olmak, mahzun gönüllere neşe ve sevinç kaynağı olmak, mazlumun yanında yer almak, insanı insan yapan, değerine değer katan bütün güzelliklerle bu feyizli zamanlardan nasiplenmektir. Üç aylar, bizi esaret altına almaya çalışan her türlü kötü düşünce ve davranıştan arınma vaktidir. Zaman zaman içine düştüğümüz karanlıklarda körelen gözlerimizi aydınlatma, katılaşan kalplerimizi yumuşatma vaktidir.

Üç aylar, kameri takvime göre Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu aylar, rahmet dalgalarının başladığı, manevî huzur ve sükûnun kalplere doğduğu, ilâhî rahmetin coştuğu aylardır. 

Peygamberimiz (s.a.s) Receb ayı girdiğinde şöyle dua etmiştir:

“Allah’ım! Receb ve Şâban’ı hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan’a ulaştır...”. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 259; Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat, IV, 189)

Üç ayların birincisi olan Receb'in manevî değerine, Kur'an-ı Kerim’de şu şekilde işaret buyrulmuştur.

“Allah’ın gökleri ve yeri yönettiği günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylarıdır. Bu, dosdoğru bir nizamdır. Öyleyse o aylar içinde kendinize yazık etmeyin...” (Tevbe, 9/36.)

Peygamberimizin de bildirdiğine göre haram aylardan biri de üç ayların ilki olan Recep ayıdır. Receb ayının ilk cuma gecesi ise Regâib kandilidir. Regâib Kandili, Allah Teâlâ’nın kullarına bol bol bağışta bulunduğu, az ibadetlerine karşılık çok sevap verdiği bir rağbet gecesidir.

Her yıl gelen Regaip gecesi, üç aylar olarak bilinen ve manevi coşkunun daha yoğun yaşandığı müstesna zaman dilimlerinin başladığını haber verir. Kur’an ve oruç ayı Ramazan-ı şerifin müjdesini getirir. Günahlardan arınmak için sunulan imkân ve fırsatları; Rabbimizin sonsuz rahmet ve mağfiretini bizlere hatırlatır . Her yıl gelen Regaip gecesi rahmeti, bereketi ve mağfireti bol üç ayların manevi iklimine girildiğinin habercisidir. Regaip, Recep ayının da ilk cuma gecesidir.

“Beş gece vardır ki, onda yapılan dua geriye çevrilmez: Recep ayının ilk, Şaban ayının onbeşinci, Cum’a, Ramazan ve Kurban bayramı geceleridir.” (Abdurrezzak, el-Musannef, IV, 317, Hadis No: 7927)

Regaip, herhangi bir şeyi istemek, arzu duymak, meyletmek, bu emeller doğrultusunda tutkuyla çaba sarf etmek demektir. Regaip Kandili ise geleceğe, istikbale yönelik arzu ve isteklerimizi, emel ve tutkularımızı gözden geçirme imkânı veren, her türlü rağbeti, iyiye, doğruya, güzele, faydalı olana, hakka ve hakikate ve Rabbimize yöneltmemiz,  bütün işlerimizi O’nun rızasına uygun hale getirmemiz gerektiğini hatırlatan mübarek bir gecedir.

Üç ayları değerlendirmek için kısaca yapılacaklar

1-Nefis muhasebesi yapmalı. Kulluğumuzda nasılız? Sorusunu kendimize sormalıyız. Tefekkürde bulunulmalı; "Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir" gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde düşünmeliyiz.

2-Günahlarımızdan tevbe etmeliyiz.

3- Hayat kitabımız Kur'ân-ı Kerim okunmalı, anlamaya çalışmalıyız.

4- Namaz muhasebemizi yapıp, kaza ve nafile namazlar kılmalıyız.

5- Mü'minlerle helalleşilmeli; Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzleri güldürmeye çalışmalıyız.

6- Kendimiz, ailemiz ve diğer mü'min kardeşlerimize, isim zikrederek hayır dualar etmeliyiz.

7- Ramazan ayında tutacağımız bir aylık oruçtan başka Recep ve Şaban aylarında da oruç tutmaya özen göstermeli. Pazartesi ve Perşembe günleri, ayın on üç, on dört ve on beşinci günleri gibi Rasülullah’ın oruç tuttuğu günlerde oruç tutmalı. Nefsimizi dizginleyen ve günaha gitmeye en büyük engellerden olan Oruç’a ayrı bir ehemmiyet vermeliyiz.

8- Bu günlerde, tevbe, dua, niyaz ve istiğfarlarımızla Allah’a yaklaşmaya ve kendimizi affettirmeye çalışmalıyız. Peygamber Efendimiz (s.a.s)'e salât ü selâmlar getirilmeli; O'nun sünnetine uyup, ümmetinden olma şuurumuzu tazelenmeliyiz.

Bu vesile ile tüm Müslümanların Üç Aylarını ve Regâib Kandillerini tebrik eder, Cenab-ı Hak’tan hayırlara ve mutluluklara vesile olmasını dilerim.

         Hazırlayan: Ruhi İPEK

        Cezaevi Vaizi