MERHAMET
İnsanı insan yapan erdemlerin belki en başında yeralan duygu mehamet..
Bir işe başlarken dilimizden düşürmediğimiz besmelenin içinde yer alan Rahman ve Rahim sıfatı…
İnsanın bu imtihan dünyasında büyüdüğü rızıklandığı yer yine merhamet kelimesi ile ilgili ‘ana rahmi’.
Dünyaya gözlerin açtığında tek silahı yine anne ve babasının ona karşı merhamet ve şafkat duygusu..
Daraldığında ,dünyanın musibetleri felaketleri hastalıkları onu sardığında sığınağı yine merhamet ….
Merhametlilerin en merhametlisi…
Onu esfele safilinden (aşağıların aşağısı) kurtarıp ahseni takvim (en yüce makama ve kıvama) ulaştıracak
şey merhamet….
Hz. Peygamber'in (s.a.v), torunu Hz. Hasan’ı severken öptüğünü gören Akra’ b. Habis: “Ya Rasulallah!
Benim on çocuğum var, ben onlardan hiç birini öpmedim.” deyince, Hz. Peygamber şöyle karşılık verdi.
Allah senin kalbinden merhamet duygusunu söküp almışsa ben ne yapabilirim? Merhamet etmeyene
merhamet edilmez.” | Hadis-i Şerif Meali, Kaynak: Buhârî, Edeb, 18.
Evet …Merhametini kaybeden insan insanlığını kaybetmiş zavallı bir hale gelmiştir.Ancak burda
dikkatimizi çeken nokta ‘Allah senin kalbnden söküp aldıysa ‘ ifadesi.
Bunun manası nedir?
Kainatta Allahın koyduğu yasalar (sünnetullah)….Yani sen aklını fikrini ve sana verilmiş her türlü enerjiyi
zulme kötülüğe merhametsizlige sarfedersen o muhteşem duygudan,o armağandan mahrum olur,kendi
yapıp ettiğinden dolayı bu manzarayı ve onun akıbetlerini yaşarsın…Rabbimizin bize sonsuz rahmetinden
bahşettiği hediyelere hürmet ve şükür ister.Şükür ile ilgili şunu da ifade etmek gerekir gerçek manada
şükür verilen nimeti veriliş amacına yani kulluk noktasında değerlendirmektir.En büyük teşekkür nimeti
verene ve sınırlarına hürmettir.
Peki kime merhamet ve nasıl?
İlk sıraya koyabileceğimiz insanın belkide kendine merhamet etmesidir.Allah’ın ona verdiği bedene,
ruha,akla ve her türlü emanate karşı rahmet duygusuyla donanarak muamele etmek…
Allah Rasulü veda hutbesinde ‘’Ashabım! Nefsinizin de üzerinde hakkı vardır’’ buyurması bu hususa işaret
etmektedir.Yani akıl,ruh ve beden sağlığına dikkat etmesi insanın kendisine merhamet etmesi aksi ise kendine yazık etmesidir.
Bu durumun başka bir yönü ise Rabbimizin sınırlarına riayet etmemek Rabbimizin sınırlarına riayet
etmemek …
Hz.Adem ve Hz. Yunus’un dualarında dikkatimizi çeken bir kelime var: Zulüm …
Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik,eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle
muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan oluruz." (Araf ,7/23)
Senden başka İlâh yoktur. Sen, Sübhân’sın (her şeyden münezzehsin). Muhakkak ki ben, zâlimlerden
oldum.” (Enbiyâ Sûresi, 87)
Sınırlara riayet etmeyip çizgiyi aşanlar ,kendilerine yazık edenler yine o engin merhemete sğınmalı ve af
dilemelidir.
Anne babaya merhamet…
‘’Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya-babaya iyi davranmanızı kesin olarak
emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile
deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.(İsra /23)
Anne babaya yapılacak en küçük saygısızlığı Rabbimiz bu ayet ile yasaklıyor.Akabinde de:
‘’Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. "Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle
eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster" diyerek dua et.’’(İsra/24)
Anne baba sözkonusu olduğunda rahmetin ve merhametin adı hürmet yani saygı oluyor.
Eşlerin biribirine merhameti…
‘’Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet
var etmesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için
elbette ibretler vardır.’’(Rum suresi/21)
Sevgi ve merhametin buradaki boyutu ise nezakettir.
Akrabaya merhamet...sıla-i rahm
Bazı hadislerde de Allah’ın rahmân ismiyle sıla-i rahim arasında ilişki kurularak bu görevi yerine getirenlerin
ilâhî rahmetten nasiplerini alacaklarına, ihmal edenlerin ise rahmetten yoksun kalacaklarına işaret
edilmektedir.
“Beni cennete götürecek bir iş söyler misiniz?” şeklindeki bir sorusuna Hz. Peygamber, “Allah’a kulluk edip
O’na hiçbir şeyi ortak koşmazsın; namazını kılar, zekâtını verirsin ve akrabanı gözetirsin” diye cevap
vermiştir (ayrıca bk. Müsned, V, 417, 418; Buhârî, “Zekât”, 1; “Kefâlet”, 4; Müslim, “Îmân”, 12, 14).
Buhârî’nin el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’inde, “Kim akrabasına ilgi gösterirse Allah da ona ilgi gösterir” şeklindeki
başlık altında kaydedilen bir hadise göre (“Edeb”, 13) Allah Teâlâ, ana rahmine bağlı akrabalık düzenini
kurduktan sonra bu bağları yaşatanlara kendisinin ilgisinin süreceğini, akrabalık bağlarını koparanları ise
kendi ilgisinden mahrum bırakacağını bildirmiştir.
İnsana merhamet….
bir gün bir Yahudi komşusu, oğlunun vefat etmek üzere olduğunu söyleyip hüznünü ifade edince Allah
Resûlü hemen kalkıp ölüm döşeğindeki genci ziyarete gitmiştir. O hiçbir zaman ve hiçbir yerden eli boş
dönmediği ve Allah’ın izniyle her yerde gönüller kazandığı gibi oradan da o gencin kalbini kazanarak
dönmüştür. Efendimiz, acılar içinde kıvranan genci görünce onun hâline acımış ve ona şehadet getirmesini
tavsiye etmiştir. O, babasının yüzüne “izin ver” dercesine bakınca ve babası da “Ebû Kasım’a itaat et
oğlum.” deyince gencin dudaklarından “Lâilâhe illallah, Muhammedun Resûlullah” sözleri dökülüvermiştir.
"Allah, insanlara merhamet etmeyene rahmette bulunmaz." (Buhâri, Tevhid 2, Edeb 27; Müslim, Fedail 66, Tirmizi, Birr 16)
Hayvana merhamet..
Hadis-i Şerifte bir kediyi hapsedip onu ölüme terkeden birinin Allah’ın gazabına ugradığını (Buhârî, Bed'ü'l-
Halk 17, Şirb 9, Enbiya 50; Müslim, Birr 151, (2242)] başka bir hadiste ise bir kediye ayyakbısı ile su
veren günahkar bir kadının affedildiğinden [Müslim, Tövbe 155, (2245)] bahsedilmektedir.
Örnekleri ve konunun farklı yönlerini zikretmek elbette mümkün ancak bütün bu boyut ve örnekler insanın
en temel vasıflarından birinin merhamet olduğunun mesajını vermektedir.Cenab-ı Hak bizi merhamet
sıfatından mahrum etmesin ve merhamete layık kullarından eylesin….Amin