AİLE İÇİ İLETİŞİMDE NEZAKET DİLİNİ KULLANMA
Aile, akrabalık ilişkisiyle birbirlerine bağlanan fertlerin bir araya getirdiği topluluktur. Aile toplumun çekirdeği ve geleceğidir. Aile, insanın huzur bulduğu yuvası ve aynı zamanda Hz. Allah’ın varlığının da delillerindendir. (Rûm, 30/21)
İnsanlık için Hz. Allah’ın bir lütfu olan ailenin sağlam temeller üzerine inşa edilmesi birey ve toplumun en önemli sorumluluklarından biridir. Bu sorumluluğun yerine getirilmesinde en önemli vasıta güçlü bir iletişim ve nezakettir. Zira güçlü iletişim ve nezaket aile içi ilişkilerde saygınlığı artırır. İnsanlığa rehber olarak gönderilen ahlak timsali seçkin şahsiyetler, gerek toplum gerekse de aile içi iletişimde hep nezaket dilini tercih etmişlerdir. Nitekim ömrü inanmayanlarla mücadeleyle geçen Hz. Nuh (a.s.), kendisine inanmayan evladına “yavrucuğum” şeklinde nezaket dilini kullanmıştır. (Hûd, 11/42) Aile içi nezaketin Kur’an’daki bir diğer örneğine Hz. Yakup (a.s.) ile Hz.Yusuf’un (a.s.) hayatlarında şahit oluyoruz. Nitekim rüya gören oğluna nasihati sırasında Hz. Yakup “ yavrucağım” ifadesiyle oğlu Yusuf’a (a.s.) bir taraftan şefkatini gösterirken diğer taraftan da bizlere nezaket dilini talim eder. (Yusuf, 12/5) Hz. Yusuf da geçmişte kendisine kötülük eden kardeşlerine nezaket ve af dilini kullanıp onlar için bağışlanma talebinde bulunur. (Yusuf, 12/90)
Eğitim, terbiye ve nasihat dilindeki nezaket örneklerini Hz. Lokman’ın dilinden öğreniyoruz. Nitekim Hz. Lokman oğluna şirkin kötülüğü ve Allah’a şirk koşmaması gerektiğini talim ederken “yavrucuğum” cümlesiyle söze başlar. (Lokman, 31/13) Devamındaki nasihat cümlelerinde namazı dosdoğru kılıp, iyiliği emrederken kötülükten de sakındırmasını söyler ve bu nasihat dilinde de şefkat ve nezaket dilini kullanır. (Lokman, 31/17)
Halilürrahman lakabının sahibi Hz. İbrahim’in hayatında da aile içi iletişime dair nezaket örneklerini görmekteyiz. Nitekim putperest olan babası Azer’e karşı uyarılarında her defasında “babacığım” şeklinde nezaket üslubunu kullanarak, kırıcı ifadeler kullanmamış aksine düşünmeye sevk eden cümlelere yönelmiştir. (Meryem, 19/ 42-48)
Peygamberlik silsilesinin son halkası olan Efendimiz’in (sav) hayatında da aile içi nezaket, saygı ve merhamet örneklerini çokça görmekteyiz. Rabbimizin “İçinizden Allah’ın lutfuna ve âhiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır.” (Ahzab, 33/21) buyurarak, güzel ahlakını bizlere örnek gösterdiği Hz. Peygamber (sav) gerek eşlerine, gerek çocuklarına gerekse de diğer insanlara karşı hep nezaket dilini tercih etmiştir. (İbn Hanbel, VI, 340) Nitekim bir defasında Hz. Peygamber’in (sav) kucağına torununu veren Ümmü’l-Fazl, çocuğun Resûlullah’ın (sav) üstünü ıslattığını görünce omzuna vurmuş bunun üzerine Peygamber (sav), “Allah iyiliğini versin, oğlumun canını acıttın!” buyurmuştur. (İbn Hanbel, VI, 340) Bu ve benzerleriyle çoğaltabileceğimiz tüm örneklerin ortak noktası Hz. Peygamber’in ( sav) iletişimde nezaket dilini kullanmasıdır. Aile kurumunun sürekli yıpratıldığı günümüzde sağlam yuvaların inşası ve bekası için her konuda rehberimiz olan Hz. Peygamber’i (sav) örnek almalıyız.
Ailemize karşı saygı, sevgi, hürmet ve nezaket üslubunu elden bırakmayarak, Rabbimizin bize öğrettiği şu duayı dilimizden düşürmeyelim: “Onlar, “Ey rabbimiz!” derler, “Bize mutluluk getirecek eşler ve çocuklar bahşet; bizi günahtan sakınanlara öncü yap!” ((Furkan, 25/74)
Mustafa BAYRAM
Eldivan İlçe Vaizi